2 Ocak 2009 Cuma

KAFİYE (UYAK) NEDİR? KAÇ TÜR KAFİYE (UYAK) VARDIR?

Dize sonlarındaki ses benzerliğine uyak ( kafiye) denir. Uyak, dize sonlarında anlam ve görev yönün­den farklı sözcük, eklerden ya da seslerden oluşur.

Uyak (Kafiye) Türlerine aşağıda değinelim:

→ Uyak (Kafiye) Türleri
1-REDİF:
Dize sonlarında, uyaktan sonra gelen aynı an­lamdaki sözcüklere ya da aynı görevdeki eklere denir. Bundan anlaşılacağı gibi, rediflerin bir bölümü sözcük, bir bölümü de ektir.

Gündüzler size kalsın, ver in karanlıkları
örtün, üstüme Örtün şer in karanlıkları

Bu parçada “karanlıkları” sözcükleri aynı anlamda olduğundan, sözcük (halinde) durumunda rediftir. -in” ekleri, kişi ekidir; aynı görevdedir. Kişi ekinden önceki İki sese dayalı ses benzerliği, kafiyedir.

Üstümüze gelen boran, kış gibi
Şahin pençesinde yavru kuş gibi
Seher sabahında rüya düş gibi
Çağırta bağırta aldı dert beni .

Bu parçada “gibi” sözcükleri redif, “ş” sesi uyaktır.

Siyah kaküllerin dökmüş
Kail güllere güllere
Ala gözlerini dikmiş
ince yollara yollara

Bu parçada “-miş” eki, her iki sözcükte de geçmiş zaman ekleri olarak aynı görevde kullanıldığından ek halinde rediftir, “-lere” ve “-lara” eklerinde de çoğul eki ve durum ekleri (hal ekleri) aynı görevde olduğundan ek halinde rediftir. Bu eklerden önceki, “k” ve “I” sesleri uyaktır.

Elini koynuna sokma
Seni sen den sakınırım
Sen bir kuzu ben bir kurdum
Seni ben den sakınınm

Bu parçada “sakınırım” sözcükleri” ve “den” durum ekleri rediftir, “-den” durum ekinden önceki iki sese dayalı benzerlik, uyaktır.

2-YARIM UYAK:
Şiirlerde dizelerin sonlarındaki tek ünsüzün benzerlik göstermesine yarım uyak adı verilir.

Huri kızlar sürmelemiş gözünü
İlin aşiretin çeksin nazmı
Kaldır perçemini pörem yüzünü
. -
Bu parçada, son sözcüklerdeki “z” ünsüzleri yarım uyak, diğer ekler rediftir.

öldürüp kanıma girme
Gayrılara gönülverme
Ela gözlerine siyah sürme
Çekme beni öldürsün

Bu parçada “r” ünsüzleri yarım uyak, diğer ekler ise ek halinde rediftir.

3-TAM UYAK:
Şiirlerde dizelerin sonlarındaki bir ünlü, bir ünsüzün benzerliğine dayalı uyak çeşitlerine tam uyak adı verilir.

Gurbet o kadar açı
Kİ ne varsa içimde
Hepsi bana yabana
Hepsi başka biçimde

Bu parçadaki “çi” bir ünsüz, bir ünlü benzerliğine dayalı olduğundan tam uyaktır.

Hörü melek var mı senin soyunda
Kız nazarım kaldı usul boyunda

Bu parçadaki “oy” sesleri tam kafiye, sonraki ek­ler rediftir.

4-ZENGİN UYAK:
Şiirlerin dize sonlarındaki ikiden çok ses benzerliğine dayanan kafiye çeşitlerine zengin uyak (zengin kafiye) adı verilir.

Ertesi gün başladı gün doğmadan yolculuk
Soğuk bir mart sabahı buz tutuyor her soluk

Bu şiirdeki “luk” ikiden çok ses benzerliğine dayalı olduğundan zengin uyaktır. Redif yoktur.

Bir noktada birleşmiş vatanın dört bucağı
Gurbet çeken gönüller kuşatmıştı ocağı

Bu parçada “cağ” sesleri zengin kafiye “ı” sesi ek halinde rediftir.

5-CİNASLI UYAK:

Bu kafiye türü zengin uyak benzeri bir uyak çeşitidir. Dize sonlarında an­lamları farklı, sesleri aynı ( sesteş sözcükler ya da eşsesli sözcükler ) sözcükler, cinaslı uyak (cinaslı kafiye) oluşturur. Aynı zamanda söz sanatlarında cinas sanatı diye bir edebi sanat vardır.

Nazlı yâre selâm saldım almamış
Almazsa gam değil almayıversin
Sevdiği Kemter’den vazgeçti ise
Bergüzâr verdiğim almayı versin.

Son dizedeki alma, meyve olan elmadır. “almayıversin” diyerek cinas sanatı oluşturmuştur. Aynı zamanda da cinaslı uyak vardır.

Diğer cinas örnekleri aşağıda altı çizili ve kalın olarak işaretlenmiştir.

Bülbül evler güle naz
Girdim bir dost bağına
Ağlayan çok gülen az

Yatma a kız yüz üstü
Ak gerdanlar nem alır
Ben felek soygunuyum
Hırsız gelse nem alır

Bilmem ki yaz mı gelmiş
Niçin açmış gül erken
Aklımı kayıp ettim
Nazlı yarim gülerken

6-TUNÇ UYAK:

Birbiri ile uyaklı sözcüklerden biri, diğerinin için­de aynen yer alırsa tunç kafiye oluşur. Yine unutulmamalıdır ki tunç kafiye (tunç uyak) bir zengin uyak türüdür. Yani ses benzerlikleri en az üç sözcükten meydana gelmeli. Örneğin:

——— su
——–dolusu

burada su sözcüğü ikinci dizedeki dolusu sözcüğünün içinde yer almış buna rağmen tunç kafiye değildir. Çünkü tunç kafiyede en az üç ses benzerliği gerekmektedir.

Tunç Uyak Örnekleri:

Var gez kayalıkta, dağda, kırda.
Düş bir çukura, geber, kakırda

N’oldu sangi yeşil pancumn indi
Karanlık akşamlara dödü ikindi

Tara da zülfünü gerdana bırak
Görüşmek isterim yolllarım ırak


7-DÜZ UYAK:

Bu uyak türüne mesnevi kafiyesi de denir. Dizelerin ikişerli olarak, art arda kendi aralarında uyaklanışına düz uyak (düz kafiye) adı verilir.

Düz Uyak (Kafiye) Örnekleri:

Gâh odunda vü gâh suda idi a
Dün ü gün kahrile kısuda idi a

Ol kadar çeker idi yükler ağır b
Ki teninde tü komamıştı yağır b

Nice tü kalmamıştı et ü deri c
Yükler altında kana döndü deri c

8-ÇAPRAZ UYAK:
Şiirlerdeki bir dörtlükte birinci ile üçüncü, ikinci ile dördüncü dizelerin uyaklanmasına çarpraz uyak (çarpraz kafiye) adı verilir.

Çarpraz uyak (kafiye) örnekleri:

Dur yolcu! Bilmeden gelip bastığın a
Bu toprak, bir devrin battığı yerdir b
Eğil de kulak ver, bu sessiz yığın a

Sana dün bir tepeden baktım aziz İstanbul a
Görmedim:Gezmediğim,sevmediğim hiç bir yer b
Ömrüm oldukça, gönül tahtıma keyfince kurul a
Sade bir semtini sevmek bile ömre değer b


9-SARMAL UYAK:
Şiirlerdeki bir dörtlükte birinci dize ile dördüncü dizenin, ikinci dize ile üçüncü dizenin uyaklı olmasına sarma uyak (sarmal kafiye) adı verilir.

Sarmal Uyak (Kafiye) Örnekleri :

Biliyorum gölgede senin uyuduğunu a
Bir deniz mağarası kadar kuytu ve serin b
Nazların aleminde yumulmuş kirpiklerin b
Yüzünde bir tebessüm bu ağır öğle sonu a

Biraz düşündüm de derinden a
Ben nasıl unuturum dünleri b
Niye zinden ediyorum günleri b
Zevk de almalı aşkın kederimden a

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder